30 Ocak 2012 Pazartesi

Gecenin huzuru

İpek üçüncü ve altıncı ayları arasında geceleri bir defa veya iki defa uyanırdı. Hatta birkaç defa hiç uyanmadığı oldu. Standart bebek yetiştirme kalıplarındaki birçok kişi için bu durum bulunmaz bir niğmettir. "Aman kimseye söyleme nazar değer" derler. Herkes gece boyunca uyuyan bir bebek hayal eder.
Oysaki sadece anne sütü alan bebeklerin geceleri sık sık uyanmaları normaldir ve olması gerekendir. LLLTürkiye'nin internet sitesinde verilen bilgi aşağıdaki gibi:


"Geceleyin bebeğin emmesi çok önemlidir çünkü vücudumuz bu emme miktarına bağlı olarak gündüz üretilecek süt miktarını belirleyen hormonu üretir. Geceleri bebek az süt emerse zaman içinde gündüz üretilen süt miktarı da azalır. Bu yüzden süt miktarının belirlendiği zaman aralığı sabah 5 ile 8 arasıdır. Bu saat de bebek ne kadar çok emerse gündüz o kadar çok süt olur."


Ben İpek'i saatli emzirmedim, ne zaman isterse emzirdim aynı zamanda süt miktarımda azalma veya göğüslerimde mastitis belirtisi görmediğim için kızımı geceleri daha fazla uyandırmadım.


Altıncı ayına yaklaştığımız günlerde bir gecede durumumuz farklılaştı ve İpek iki saatte bir uyanmaya başladı. Son durumda ise artık kaç defa uyandığını veya ne kadar aralıkta uyandığını hatırlamıyorum. İlk başta biraz sersemledim hatta acaba daha sık uyanmasında fiziksel sebepler var mı diye endişelendim. Yine LLLTürkiye'nin sitesindeki ve diğer kaynaklardan okuduğum bilgiler rahatlamamı sağladı;
Gece emzirme ritmi:
Bütün bebekler hemen-hemen aynı ritimde geceleri emerler. Bizde aşağıda özetlediğimiz bu ritimde bebeğinizi emzirmenizi öneriyoruz. 
Genelde bebek saat 21.00 de yatar, yatmadan önce emer.
Sonra 40 dk-1,5 saat sonra uyanır, emer ve geri uyur.
Sonra 23.00-24.00 arasında bir daha emer.
Sonra gecenin en uzun uykusunu uyur (6-9 aya kadar) ve saat 3-4 arası uyanır, emer ve geri uyur. Hatta bebeğiniz uyusa bile onu hafifçe uyandırıp emzirirseniz süt miktarında hiç bir zaman problem yaşamazsınız
Sonra genelde saat 5 de tekrar emer ve ondan sonra sabaha kadar her saat başı emer
Genelde saat 8 de kalkar.
Aslında mama yiyen bebekler bile bu saat de genetik olarak uyanır ve emmek isterler.



Sebep belliydi İpek'in daha çok emmeye ihtiyacı vardı, normal olanı da buydu. Kızım kendi süt miktarını kendisi ayarlıyordu :) Doğanın işleyişi böyle bir şey. İyi ki, bebeğe uyku eğitimi verin yoksa altı aydan sonra çok daha fazla uyanacak diyen doktorların gazına gelmemiştik.


Artık gecelerimiz farklılaşmıştı. Bu arada ben bazı geceler uyandığımda tekrar uyuyamamaya başladım. Şunu belirtmeliyim ki ben doğum öncesi hayatımda hiç uykusuzluk çekmedim. En mutlu, en mutsuz, en üzgün zamanlarımda bile belki bir veya iki defa bir-iki saat yatakta dönmüşümdür. Her yerde, her şartta, her koşulda geceleri uyanmadan sabaha kadar uyurum. Böyle bir insanın sık uyanmalara hatta bir de uyanıp uyuyamama durumlarına zor adapte olması beklenir. Ancak annelik farklı bir durum, ne kadar sık uyanırsan uyan gündüzleri bebeğinin ihtiyacı olan enerjiye sahip oluyorsun. (Tabii akşam baba gelir gelmez evde bir kişinin daha olmasının sevinciyle bazen yorgunluğu hatırladığım oluyor) 


Ayrıca gecenin bir yarısı uyanık olma durumunu da uyuyamamak olarak değil, gecenin huzurunu yaşamak olarak algılamaya başladım ve bebeğime bu altın saatleri yaşama fırsatı verdiği için teşekkür ettim. Geceler günün hesaplaşmasını yaptığımız saatlerdir. Bütün gün uyanık olan ve herşeyi kaydeden zihnimiz uykuda tüm bu kayıtları proses eder ve rüyalarımızın çoğunluğu bu süreç ile ilişkilidir. Dolayısıyla gece uyanıksanız ve başka birşeyle ilgilenmiyorsanız zihin kendi işine devam ediyor, en azından benimki öyle. Aslında bu verimli saatlerde arzu ettiğimiz işlerimizi de tamamlayabiliriz. Ben bu dönemde İpek'in ve eşimin yanında olmak istediğim için kalkmıyorum. Olumsuz düşünceleri uzak tutmaya çalışarak dua ediyorum, düşünüyorum, zihnimi boşaltmaya çalışıyorum, planlar yapıyorum. Yanımda yatan kızımı ve eşimi seyrediyorum. Gecenin huzurunu yaşıyorum.


Sabahın erken saatleri de en sevdiklerimden, günün ilk ışıkları. Aydınlığa kavuşmak. Geçtiğimiz yaz Çeşme'de sabahın yedisinde İpek'le denizi seyretmek, kedilere bakmak, çiçekleri koklamak çok güzeldi. Bir kez daha kızıma bu güzel anları yaşamama fırsat verdiği için çok teşekkür ediyorum.

2 yorum:

  1. seni uykusuz birakan bebegine tesekkur ediyorsun,, sen okudugum pek cok anneye hic benzemiyorsun,,, :)

    biz beraber yattigimiz icin aslinda uyanmalarimin pek farkinda olmuyorum,, uyaniyorum emzirmek icin ama tam da uyanmiyorum, boyle uyku uyaniklik arasi bisey,, bu sabah hastaneye gitmek icin saat 6 da kalkmam gerekti, kesinlikle oglumun beni uyandirmasiyla bu uyanis arasinda cok fark vardi,, en onemlisi ilkinde yataktan cikmak zorunda bile degilim ve hatta gozlerimi dahi acmiyorum,, birkac dakika icinde tekrar uykuya donebiliyorum,, ama dedigin gibi bazen benim de uykum kaciyor o zaman sabaha kadar kafamda kirk tilki dolasip kirkinin da kuyrugu birbirine degmiyor,,

    YanıtlaSil
  2. kesinlikle öyle... sana gece kaç defa uyanıyorsunuz diye sorduğumda "bilmiyorum" dediğinde şaşırmıştım. artık biz de beraber uyurken ben de genelde uyandığımı anlamıyorum. başka birşey için uyanmak gibi değil.

    YanıtlaSil