25 Şubat 2012 Cumartesi

Masallar

Birkaç gündür klasik masallar ile ilgili bazı yazılar gönderdi arkadaşlarım. Önce ntvmsnbc.com'da, bir İngiliz TV kanalının yaptığı araştırmada modern annelerin korku öğeleri içerdiği için, klasik masalları çocuklarına okumaya çekindikleri ile ilgili haberi ve aynı araştırmanın daha detaylı sonuçlarını telegraph.co.uk'deki bir diğer haberde okudum. Bu araştırmanın sonuçlarına karşılık klasik masalların çocuklar için faydalarını anlatan ve listeleyen bir blog yazısı da peşinden geldi.

İpek doğmadan çok önce ben de klasik masallar ile ilgili aynı olumsuz düşünceleri besliyordum halen de farklı düşünmüyorum. Masalların çocuklar üzerinde olumlu etkisi olduğuna katılıyorum ama klasik masalların bazıları korku filmi gibi. Mesela "Kırmızı Başlıklı Kız", İpek neden kurtların kötü hayvanlar olduğunu düşünsün ki? "Hansel ve Gretel"e ne demeli? Üvey anne dediğin kötü birşeydir, babam veya annem benden vazgeçebilir ve sevimli yaşlı teyzeler her an bir cadıya dönüşebilir. Bu masalların savunması da çocukların hayatta zorluklar ve kötü insanlar olduğunu da öğrenmelerini sağlamalarıymış, bence hayatla ilgili gerçekler çocuklara daha farklı ve daha yaratıcı hikayelerle anlatılabilir. Bu tarzda klasik masalların çocuklara problem çözme yeteneği kazandırdığı, ders verdiği, kritik düşünme yeteneği kazandırdığı veya çocukların hayal gücünü geliştirdiğini düşünmüyorum. Aksine geçmiş yüzyıllardan beri süregelmiş bazı standart düşünce kalıplarını çocuklara dikte ettiğini düşünüyorum. Kötü üvey anne, cadılar, zayıf karakterli kadınlar gibi. Kültürler arası ortak bir dil yarattığı ve her kültürde bilinen anlatımlar olduğu konusu ise yegane olumlu tarafları. Hepsi için söylemiyorum elbette aralarında şu anda hatırlayamadığım zevkle dinlenenler de vardır. 

Şu anda İpek'e düzenli masal anlatmıyorum ama zaman zaman masal olarak kendi yaşadığım seyahat hikayelerini, gün içerisinde yaşadığımız bazı olayları masal gibi anlatmayı seviyorum. Bazen sadece kafamdan karakterler uyduruyorum, bazen de gerçek kişileri kullanıyorum. Ama an çok seyahatleri anlatmak hoşuma gidiyor. Ben seyahat etmeyi seviyorum ya, kızıma da anlatmayı seviyorum. Bunları bir varmış bir yokmuş diye başlayarak klasik masal unsurlarını ekleyerek ve araya kızıma söylemek istediğim güzel sözleri de ekleyerek yapmak hoşuma gidiyor. Bazen bildiğimiz hikayelerin kahramanlarını kullanıyorum. Örneğin İpek üç-dört aylıkken benim sürekli onunla konuşmam çok hoşuna gidiyordu, bir keresinde anlattığım hikayenin özeti şöyle; İpek kız ve Heidi, Facebook'da tanışırlar ve arkadaş olurlar, Heidi İpek kız'a dağları, inekleri, çatı katındaki yuvarlak camlı odasını anlatır, İpek kız da kendi hayatını. Bir gün Heidi İpek kız'ı Alpler' davet eder, bizimki sırt çantasını kaptığı gibi uçağa atlar az gider uz gider Almanya'ya varır sonra ver elini Alpler ve Heidi'nin evi. Peter ve büyükbaba ile tanışır. Heidi'nin odasından dağların görünüşünün aynı hayalindeki gibi olduğunu anlar vs. vs. vs. Bu özet elbette aralara bir sürü şey ekliyorum, sonraki günlerde beraber dağlarda dolaşıyorlar, şehre gidip Clara ile tanışıyorlar.

Bunlar İpek'in hayal gücünün gelişmesini mi yoksa kafasının karışmasını mı sağlar bilemiyorum ama ben klasik masallardansa hikayeler anlatıp kızımla hayallerin içinde seyahat etmeyi seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder